2020 yılı heyecanla karşılandı ve bir çok sürpriz durumu da beraberinde getirdi. Bir çoğumuzun hayatı boyunca deneyimlememiş olduğu süreçlerdeyiz. Bu dönemler de sona erecek , yepyeni gerçekliklere uyandığımız sabahlar gelecektir. Her şey geride kaldığında, geçip gittiğinde biz de etkilerini yanımızda taşımayabiliriz.
Belirsiz olan geleceğimizle yüzleşmek, aslında hep içinde olduğumuz sonsuz ihtimallerin gerçekliğini kavramak bizi kaygılandırabilir.Her şey devam ederken biz de negatif duygu ve hisler içine düşebiliriz. Stresi, kaygıyı deneyimlediğimiz ilk anda bedenimizde bizim istemli olarak kontrol edemediğimiz bir tepkiler zinciri başlar. En başta farkına varmayabiliriz. Herkeste farklı yanıtlar ortaya çıkabilir ama eninde sonunda hissettiğimiz her duruma beynimiz aracılığı ile fiziksel tepkiler oluştururuz. Yani bir konuda kaygı, stres deneyimlediğimizde bu durum bize beden ağrısı olarak geri dönebilir. Bu mekanizma karışık olmakla birlikte gerçektir.
Bu süreçte kendimizi sağlıklı tutmak bizim kendimize karşı görevimizdir. Bu yüzden bir çok şeye dikkat ettiğimiz gibi stresin fiziksel etkilerini de yönetebiliriz. Böylece ilerleyen dönemlerde stresin zararlarını ağrı ve hareket kısıtlılığı olarak çekmemiş oluruz. Evde kalmak, kısıtlı alanlarda zaman geçirmek bizi şu an zorlasa da ileri dönem sıkıntılarından kurtulmak için bu dönemi kaliteli yaşamamız önemlidir.
Bir fizyoterapist ve yoga eğitmeni olarak önerim ilk aşamada kaygılı durumun farkına varmak, bu durumun içine düşmek yerine gözlemlemek ve nefes kontrolünü sağlamak ve uzun dönem stres kontrolü için mutlaka ama mutlaka egzersiz yapmak, hareket halinde olmaktır. Bir çoğumuzun egzersiz alışkanlığı edinmemiş olduğu bir gerçek. Şu anda bu alışkanlığa gerçekten ihtiyacımız var. Artık olay zayıflamanın, formda olmanın da dışında zorluklarla baş edebilecek kadar güçlü olmak.
Zor zamanların etkilerinin üzerimize yapışmasına izin vermeyelim. Fark edelim ve mücadele edip kaygıyı daha da arttırmak yerine zorlukları dönüştürelim. Nereden başlasak kardır.
Comments